Her şeye yeniden başlanabilir mi? Sıfırlanabilir mi hayatın zamanı? Bir başlangıcı yeniden saniyelere, dakikalara, saatlere mühürleyebilir miyiz? Kendi çocukluğunun masalı, oyun arkadaşı, kuytu köşelerin saklambaçlarında ebesi, düştüğünde kanayan dizlerine üfleyeni olabilir mi?
Her şeye yeniden başlanabilse tüm acılarından sapar, incindiği yerlerini nasıl da koruyup kollardı insan. Kalbinin ilk göz ağrısına değil göz kırpmak, gülümsemelerini dahi vermezdi. Tüm sevdalarını bir bohçaya, ilk aşkını ise; saten işlemeli bohçaya sarıp sarmalardı. En çok ağladığı geceyi karanlık kuyulara hapseder, tüm mutlu anlarını balkonlarda ipe dizerdi. Rüzgar esince mutluluklarının kokusu tüm ciğerlerini doldursun isterdi.
Her şeye yeniden başlanabilse denizde yakamoz, dalgada köpük, ağaçta çiçek, toprakta kokusu olurdu. Her şarkının nakaratı, her müziğin yankısı, her gidişin dönüşü olurdu. Nefes nefese kaldığı koşturmalarının sonundaki kalp atışı, elveda derken kirpiklere takılı kalan gözyaşı olurdu.
Her şeye yeniden başlanabilir mi? Bir fimi başa sarar gibi yeniden yeniden izlenebilir mi hayat? Hiçbir şeye geç kalmadan ama erkenden yol almadan da ulaşılabilir mi? Her sohbet "denizde balık bardakta rakı" tadında olabilir mi?
Her şeye yeniden başlanabilse pişmanlıklarını suya okurdu insan. Tüm yollar en sevilene çıkardı gün geceye dönmeden. Her şeye yeniden başlanabilse küfürün bini bin parası, tövbelerin ayarı, günahların bedeli olmazdı. Her şeye yeniden başlabilse ödünç verdiği ah'larını, gönlünün misafirini, dudaklarının sıcaklığını borç vermezdi kimselere.
Her şeye yeniden başlanabilseydi eğer.......
Pınar ANTARES
20 Mart 2020
Comentarios