"SEN"SİZ-LİK HALİ

Kimi zaman kelimeler ağzımızdan çıkmak istemezken ve kendi içinde kelimelerden kocaman bir kütle olup ağzınızın içinde yuvarlanıp yuvarlanıp boğazınızı tıkarken, karşınızdakine söylediğiniz onlarca kelime sizde mahkum hale geldiğinde sadece suskunluğunuz görülür. Ben-deki suskunluk ile Sen-deki özgüven kılığına bürünmüş narsizim sessizlik savaşlarından kaçıncısını yaşıyordur kim bilir. Duvarların boyasına gizlenmiş kirlilik halindeki belirsizlik gibi yüzündeki iğrelti uyandıran gülümseme de belirsiz.

Sahtekar bir satıcının dudakları, bir kumarbazın elleri, avının peşine düşmüş hırsızın gözleri sende şimdi. Beni nasıl parçalara bölüp her parçamla nasıl oynayacağının hesaplarını yaparken, ben sana söylemek istediklerim ve söyleyeceklerim arasındaki hesap işlerine çoktan girişmiş durumdayım. Eli sıkı kalem tutan hesap uzmanı gibi dikkatli davranmak zorundayım. En ufak bir hata senin narsist ruhuna bir tuğla daha ekleyecek diye korkuyorum. Duvarları yıkıp, kendimi suskunluğun anlamsızlık halinden çıkarmaya çalışırken sen-deki megomanik en doğrusuna sahip olduğun bilgilerin arka arkaya gelen kelimeleri ile de savaşmak zorundayım. Nasıl da rehin tutmaya çalışırken beni işbilir bir gardiyansın. Yaptığım her davranışı gözleme halin beynimin içinde unutmamam gereken gerçekleri bana hatırlatıyor. Savaş meydanında düşmanına olan hınçla üzerime yürüyor bağırtıların. Ses tonundaki keskinlik Ben-deki pişmanlığı besleyecek gibi duruyor olsa da tek bir gerçek var. O da Sen-siz-lik halinin benim özgürlüğüm olacağı.

İşte tam bu yüzden narsizmin kollarındaki mahkum her kadın için Özgürlük Sen-siz-lik halindedir. Bırak kelimelerin özgür kalsın...

Pınar ANTARES

Temmuz 2024